10 Ağustos 2016 Çarşamba

Püf

"Cadıların yani cadı derken dünyadaki kötü insanların bir anda yok olmasını diledim" dedi püf çiçeği havada süzülürken. Çiçeğinin her zerresi şaşkın başka yöne dağıldı. Yok olmayı diler gibi. Çünkü 5 yaşında bir çocuğun üflediği bir püf çiçeği iseniz yeni bir bisiklet, akşama 1 değil 3 top dondurma ya da barbie bebek evi için havada uçuşmayı beklersiniz. Eğer ki çocuğun hüzünlü nefesi çarparsa size uçuşamaz, dağılırsınız. Püf çiçeği gibi, benim gibi.

Hayatta hazmı en zor olan bu.  Bir çocuğun dilinden büyük insan hayalleri duymak. Çocuğun içine anne babanın kaygısı kaçtığından olsa gerek dilekleri de bir bakmışsınız bir gecede yaş almış, büyümüş uçarılığını kaybetmiştir. Bir daha geri gelmemecesine.

Oysa bir kaç gün önce bana aynı parkta aşk şarkıları sever misiniz diye sormuştu. Gülmüş, sanırım evet demiştim. Peki ya sen derken ki amacım onu daha fazla konuşturup cıvıltısından keyif almaktı. Yoksa çok netti, aşk şarkılarını seviyordu. Ama annesi kızıyordu. Bir aşk şarkılarına bir de öpüşmeli dizilere. Oysa o çok seviyordu. Keşke öpüşmeselerdi de izleyebilseydi. Iyyyyyy zaten ne iğrenç birşeydi. Gülümsedim, 5 yaş demek böyle bir şeydi.

Annesi, artık bir işi olmaması sayesinde mi yoksa yüzünden mi demeliyim bilmiyorum, neden sonra püf çiçeğinden habersiz parka indiğinde uzaktaki banka yerleşmeyi tercih etti. Gelmedi yanımıza. Önceden olsa, aramızdaki her türlü farklılığa rağmen, parkın birleştirici gücüyle yanımıza gelir hal hatır sorardı. Belli ki soracak gücü yoktu, cevaplayacaksa hiç. Birbirimize attığımız bir kaç kaçamak bakış dışında, gülümsedi mi ne yok bana öyle geldi sanırım ben gülümsedim ama gördü mü acaba gülümsememek mi doğrusu yok canım artık, bir diyaloğumuz olmadı. Bundan sonra olur mu bilmem.


Canım püf çiçekleri, bugünlerde bir çok çocuk size sizi hiç de hafifletmeyen dileklerle salabilir semaya. Siz öylesine uçun öyle büyülü dağılın ki umut olsun neşe olsun onlara. Hafiflesin yürekleri. Yüzlerine annelerinin babaların ifadeleri oturmasın. İçlerine onların hüznü, nefreti çöreklenmesin. Hayallerine anne babasının yüzünü güldürme telaşı musallat olmasın. Anne babaların derdi olsun çocuklarının yüzünü güldürmek. Tersi kimsenin aklına gelmesin. Çocuklarınkine hele hiç!

Püf çiçekleri, size güveniyorum. Bir de çocukların yüreklerine. Çok yorgunum ve nefesim yetmeyecek gibi sanki birinize bile. Ama siz, dünyadaki tüm püf çiçeklerine birden yüzümde kocaman bir gülümseme ve inançla "çocuk hayallerine gölge düşmesin, 3 top dondurma ara sıra kabul görsün" diye üflediğimi kabul edin. Bu seferlik. Söz, biraz toparlanayım parktan çıkıp tıpkı bir yetişkin gibi davranacağım.



Hiç yorum yok:

Yuva