Söyleyemediğim veya parlatıp söylediğim her kelime gece boyu eklemlerime işledi. Şişti eklemlerim, ağrıya uyandım. Bana karşı savaştı içime kaçan kelimeler. Benden olan bana karşı duranlar oldular. Susmadılar. Herşeyin olduğu gibi onlarında bir ömürleri olduğu ve zamanı gelince beni terketmeleri gerektiğini anlamadılar. Ölümsüz oldular eklemlerimde ve hayata eklenmemi zorlaştırdılar. Sevmedim onları, kızdım onlara, küstüm. Onlar da benim diyemedim, savaş açtım. Güçlülerdi, iliklerime işlemişlerdi. Hafife aldım. Olmadı yıllarca, sabahlara galip çıkamadım. Günün içine akınca ben, sakinleyince, sustular. Ama beni her sabaha malup uyandırdılar.
Devrik devrik cümleler kurup da yazdığım kelimelerse devrildiğim yerden beni kaldıranlar oldular. Yazdıklarım, kağıt solunca gidenler oldular benden. Ölebilmeyi, gidebilmeyi, yeniye yerini bırakabilmeyi bilenler oldular. Anladılar beni, en gerçek beni anlattılar yanyana dizildiklerinde. Kağıtta beliren her kelime onun hakkında düşünebildiğimin en iyisi oldu. Ben vazgeçip geçemeyeceğimi, yeterliliğimi ve haddimi o kelime çıkınca kalemden anladım hep. Kara küçük şekillere bürününce aydım çoğu doğruya. Çoğu şeyi böyle tükettim, miadının dolduğunu böyle anladım. Ama hiç tükenmedim yazarken. Yazdıklarımca hiç tüketilmedim.
Bu yüzden eğri büğrü harflerimi sesimden hep daha çok sevdim.
Devrik devrik cümleler kurup da yazdığım kelimelerse devrildiğim yerden beni kaldıranlar oldular. Yazdıklarım, kağıt solunca gidenler oldular benden. Ölebilmeyi, gidebilmeyi, yeniye yerini bırakabilmeyi bilenler oldular. Anladılar beni, en gerçek beni anlattılar yanyana dizildiklerinde. Kağıtta beliren her kelime onun hakkında düşünebildiğimin en iyisi oldu. Ben vazgeçip geçemeyeceğimi, yeterliliğimi ve haddimi o kelime çıkınca kalemden anladım hep. Kara küçük şekillere bürününce aydım çoğu doğruya. Çoğu şeyi böyle tükettim, miadının dolduğunu böyle anladım. Ama hiç tükenmedim yazarken. Yazdıklarımca hiç tüketilmedim.
Bu yüzden eğri büğrü harflerimi sesimden hep daha çok sevdim.